Vertigo’da Oyun Geliştirici Olmak

Geçtiğimiz yıl bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun oldun. Bu bölüme yeni başlayacak olanlara ya da şu anda bu bölümde eğitim alan öğrencilere neler önerirsin? Sence kendilerini iş hayatına hazırlamak için neler yapmaları gerekiyor? 

Üniversiteye başlarken herkesin kafasında canlanan bir üniversite imajı oluyor. Evet, çok değerli hocalarınız oluyor ama genellikle üniversiteye başladığınızda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorsunuz çünkü hiçbir şey aslında hayal ettiğiniz gibi değil. Bu yüzden de vazgeçen, okulunu değiştiren ya da değiştirmeyi düşünen çok fazla öğrenci oluyor. Ama tabi nereye giderseniz gidin durum artı veya eksisiyle diğeriyle aynı oluyor. 

Bu bölüme başlayacak veya eğitim almakta olan arkadaşlara özellikle de teknik bir üniversitede değillerse bireysel olarak yürüttükleri çalışmaların çok değerli olacağını söylemek istiyorum. Ben şundan eminim ki okulda öğrendiğimiz teorik bilgi, yanına kendi pratiğimizi eklemedikçe hiçbir işe yaramıyor. Yani okulda amfilerde öğrendiğimiz bilgilerdense bilgisayarınızın başına oturup öğrendiğiniz şeyler çok daha önemli oluyor. 

Her ne kadar öyle görünmese de öğrencilik yıllarında sahip olduğumuz zamana bir daha sahip olamıyoruz. Bu sebeple öğrencilik zamanımızda kendimize ekleyebildiğimiz her şey çok önemli. İş hayatına atıldığınızda kendinize o dönemlerde eklediğiniz her şey size artı olarak geri geliyor. 

Genellikle yelpazeyi daha geniş tutmak için Java, C++, C# gibi dilleri öğrenmeliler. Fakat sadece bunlarla asla sınırlı kalmamalılar. Elbette “Abi ben bunların hepsini öğreneyim, önüm daha açık olur.” diyenler de çok olacaktır, böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söyleyeyim. Çünkü en sonunda hiçbirini öğrenemeden sadece vaktinizi boşa harcamış olursunuz. Bu yüzden ilk olarak çalışmak istediğiniz sektörü belirlemeli ve ona göre kendinize yatırım yapmalısınız. O zaman alanınızda çok daha başarılı olabilirsiniz. 

Peki yaptığın iş ile devam edelim. Vertigo Games’te oyun geliştirici olarak çalışyorsun. Oyun sektörüne yönelmende neler etkili oldu? Bu sektöre yönelmek ve iyi bir oyun geliştirici ya da diğer bir söyleyişle “Game Developer” olmak isteyenlere neler önerirsin? 

Üniversitedeyken “Nesne Yönelimli Programlama” isimli bir ders almıştım. Bu derste bir proje tasarlamamız gerekiyordu. Daha önce de okul için başka projeler yaptığımız bir grubumuz vardı, bu ders içinde aynı grupla beraber bir oyun geliştirmeye karar verdik. 

Bu projeyi hazırlarken her aşaması ile ince ince ilgilendik. Normalde bazı kısımlar sıkıcı ve yorucudur, bu yüzden bir an önce bitirmek istersiniz. Fakat oyun yaparken böyle olmadı. Her aşaması çok zevkliydi ve çok keyif alarak çalıştık. Ayrıca projenin sonuna geldiğimizde ortaya eğlenceli bir şey çıkmıştı. Çalışmalarımızın sonucunun eğlenceli olması beni oyun sektörüne bir şans vermeye sevk etti diyebilirim. Daha sonra yaptığımız bitirme projesi de bu düşüncemi destekledi açıkçası. Üzerinde çalıştığım iki projede de sonunda ortaya çıkan iş sizin de eğlenebileceğiniz bir şey olmuştu ve bu gerçekten çok mutluluk verici bir şey. 

Tabi bu süreçte sık sık oyun da oynuyordum ve hala da oynuyorum. Bir noktadan sonra oyun oynarken sürekli “Ya bunu nasıl yapmışlar?” gibi şeyler söylemeye başlıyorsunuz ve böylelikle kendi oyun zevkinizi biraz baltalıyorsunuz. Ama buna kesinlikle değiyor çünkü. Kendi oyununuzu yaptığınızda beğenmediğiniz her şeyi değiştirmek sizin elinizde oluyor, bu da en güzel kısım oluyor sanırım. 

Bize biraz şirketinizden bahsedebilir misin? Vertigo Games’te çalışmak senin için nasıl bir şey? Vertigo hakkında bizlere neler söyleyebilirsin? 

Mezun olduktan sonra ister istemez stresli bir hayata geçiş yapmış oluyorsunuz. Her yerde işsizlikle ilgili şeyler görüyorsunuz ve o işsizlerden biri de sizsiniz. Yine de ben şanslıyım ki işsiz olduğum süre çok uzun değildi ve Vertigo Games’te çalışmaya başladım. 

Çalışma hayatı doğası gereği stresli bir yapıya sahip. Üzerinize bir şeylerin sorumluluğunu alıyorsunuz ve size bu sorumluluğu verdiklerinde size güvendiklerini biliyorsunuz. Altından layığıyla kalkmak istiyorsunuz ve bu da stres yapmanıza sebep oluyor. 

Yaptığımız iş stresli bir iş aslında. Sonuçta yaptığınız işi milyonlarca kişi görüyor. Bu yükün altında ezilmenize izin vermeyen insanlarla çalışmak güzel bir şey. Endişeleriniz konusunda size ellerinden gelen yardımı sağlıyorlar, aynı şekilde siz de onlara yardım ediyorsunuz. Bu şekilde ağırlığı paylaşmış oluyorsunuz. 

Bu yüzden Vertigo’da gerçekten bir aileyiz diyebilirim.